Dicle Hukuk Bürosu

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar

 

 

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar nedir, sonuçları nelerdir, karara itiraz edilebilir mi? Tüm bu soruların basit cevaplarını sizler için yazdık.

 

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Nedir?

 

Ceza Davası Nasıl Açılır başlıklı yazımızda da belirttiğimiz üzere, ceza davası açılmadan önce Cumhuriyet Savcısı tarafından soruşturma yürütülür ve suça, faile, mağdura ilişkin tüm deliller toplanarak, dava açılıp açılmayacağına karar verilir.

 

Bu soruşturma sonucunda savcı dava açabileceği gibi açmayabilir de. Açmadığı durumlarda, savcı eğer yürütülen soruşturma neticesinde şüpheli kişi hakkında yeterli şüphe oluşturacak delil bulunmadığını düşünüyor ise Kovuşturmaya Yer Olmadığına (KYOK), eğer kendisine gelen ihbar veya şikayetle ilgili işlem yapmaya, soruşturma başlatmaya gerek görmüyorsa da, Soruşturmaya Yer Olmadığına karar verir.

 

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara İtiraz Edilir mi? Süresi Nedir?

 

Savcının verdiği KYOK hem şüpheliye hem de müştekiye tebliğ edilir. Tebliğden itibaren 15 gün içerisinde savcılığın bulunduğu yer Sulh Ceza Hakimliği’ne bu karara karşı itiraz etmek mümkündür.

 

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara İtiraz Dilekçesi Nasıl Yazılır?

 

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara İtiraz Dilekçesi Nasıl Yazılır?

Bu dilekçeyi yazarken bir ceza avukatından hizmet almanız oldukça önemlidir. Zira dilekçede, savcının verdiği kararın hukuken yanlış olduğu, eksik inceleme yapıldığı, ceza davasının açılmasını gerektiren hukuki sebeplerin varlığı belirtilmelidir. Bu hususlar, hukuk eğitimi almamış kişiler tarafından tespit ve ifade edilmesi mümkün değildir.

 

Bu nedenle, şikayetinizin olumlu neticelenmesini istiyor iseniz bu konuda uzman bir ceza avukatı ile çalışmanızda fayda vardır.

 

Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara İtiraz Nedir?

 

Ek KYOK da, şüphelinin birden fazla suçtan soruşturulduğu durumlarda mümkündür. Eğer savcı tarafından, şüphelinin işlediği düşünülen suçlardan birinin veya bir kaçının işlenmediği düşünülüyorsa ya da yeterli kanıt yoksa, bu suçlar açısından Ek KYOK verilebilir. Bu karar da taraflara tebliğ edilir ve yine karara karşı 15 gün içerisinde Sulh Ceza Mahkemesine itiraz edilmesi mümkündür.

 

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararın Kesinleşmesi Nasıl Olur?

 

Eğer KYOK’na karşı itiraz edilmiş ise, Sulh Ceza Hakiminin vereceği karar belirleyici olacaktır. Hakim, itirazı kabul ederek, KYOK’nı kaldırabilir. Bu halde savcı iddianame hazırlayarak dava açar.

 

Hakim itirazı reddederse de KYOK kesinleşmiş olacaktır.

 

Kesinleşen KYOK’ndan Sonra Yine Aynı Suçtan Soruşturma Açılabilir mi?

Bunun için, hakkında KYOK verilen suç ile ilgili yeterli şüphe doğuracak yeni delillerin ortaya çıkması gerekir. Böyle bir durumda da soruşturma yapılıp yapılmayacağına Sulh Ceza Hakimi tarafından karar verilir.

 

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Sicile İşler Mi?

Hayır.

 

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Manevi Tazminat Hakkı Doğurur mu?

 

KYOK kesinleştikten sonra eğer koşulları varsa, şüphelinin tazminat isteme hakkı doğar.

 

Eğer şüpheli hakkında, soruşturma sırasında yakalama, gözaltı ya da tutuklama tedbirlerinden birine başvurulmuşsa, şüpheli bu koruma tedbirleri nedeniyle uğradığı maddi ve manevi tazminatı devletten talep edebilir.

 

Burada tazminat talebi şikayetçiye değil, devlete yöneltilecektir.

 

Şüpheli, İkametinde bulunan yetkili Ağır Ceza Mahkemesinde, Devlet/Hazine aleyhine tazminat davası açmalıdır.

 

KYOK’nın kesinleştiğinin şüpheliye tebliğinden itibaren üç ay içinde ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulmalıdır.

 

Maddi tazminat olarak, kişinin gözaltında veya tutuklulukta geçirdiği süre içerisinde çalışmamasından dolayı uğradığı kazanç kaybı, avukat tutarak avukata ödemek zorunda kaldığı vekalet ücreti gibi kalemler ve yakalma/gözaltı/tutuklama nedeniyle uğranıldığı ispat edilebilecek her tür maddi zarar talep edilebilir.

 

Manevi tazminat, kişinin yakalama/gözaltı/tutuklama nedeniyle doğal olarak yaşadığı üzüntü, kaygı ve korkunun karşılığı olarak ödenir. Kişinin, isteği dışında hürriyetinden yoksun bırakılması, manevi tazminata hükmedilebilmesi için yeterlidir.

 

Tazminat aşamasında da hak kaybı yaşamamak ve uğradığınız zararı tazmin edebilmek için muhakkak uzman bir avukattan hizmet alınız.

Exit mobile version